İnsandır, hayatını sevinç ve mutlulukla doldurur, bu kazanımlarıyla yaşarsa güzeldir, güzel olur.
Güzellik sadece yüz, çehre güzelliği, vücut güzelliği de değildir. Güzellik; sevinç ve mutluluktan kaynaklı yüze yansır, bakışa yansır, tavra yansır, tarza yansır, konuşmaya, ses tonuna yansır, hareketlere, duruşa, davranışlara yansır. Güzellik; umutlara, planlara programlara beklentilere yansır, hoşgörülü halimizi çoğaltıp afakileri atıp gerçeklerle kuşanmak mesut yaşamaktır. Yansır, insanlara yansır, kedine köpeğine yansır, dokunduğun baktığın çiçeğe ağaca yansır, çoğaltır. Güzel olmak, güzel yaşamak taşkınlıktır, taşar, yaptığın işe taşar, konuştuğun insana taşar, yürüdüğün yola taşar, yaşadığın sokağa, şehre taşar, ülkeye, dünya ya âleme taşar. Yürekten yüreğe yollar oluşur, görünmez, bilinmez de akar güzellikler, çoğalır, sabırla, temkinle, iradeyle, insanlığı, yaşamı içine alır.
İnsan ki; ego, kibir, hırs, intikam duygularından soyutlandığında, sevinç ve mutluluğu benliğine aldığında, yarışma halinden çekildiğinde, kıyaslamayı bir gün öncesi ve kendisiyle yapmaya başladığın da, sorgulama ve tüm gerçeklerle yüzleştiğinde, süreçle bağları, gereklilik ve sebepleri, etken ve tetiklemeleri gördüğünde, insan olmayı hakkıyla başarır, insan olup insan kalır. Adalet diyen insan, paylaşımcı, hak hukuk, etik yaşam diyen insan, yaşamanın geçici ve beşeri olduğunu bilen insan, İNSANDIR, İNSAN Kalır.
İnsan olma mertebesine ulaşmışsa, kararlı ve tutarlıysa, günübirlik etiketlerden, dünyevi makam, zenginlik, aidiyet, din, mezhep, taraftarlık, meşrep, kariyer, genetik ya da miras yoluyla elde edilen tüm kazanımların farkına varmıştır. Kendisi ve tüm insanlık için, tüm insanlar ve canlılar için gerekir seviyeli yaşamak ilkesine inanıp, destek vererek, paylaşıp, bölüşerek, yazarak, çizerek, oynayarak, üreterek, öğretip, göstererek, uyuyanı uyandırıp, uyanığı yürüterek, yürüyeni yücelterek, İNSAN Olup İNSAN Kalmanın lezzetine muazzamlığına ulaşır.