DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun ziyareti sonrası yaptığı konuşmada; “DSP adına yapmış olduğunuz nazik ziyaretten dolayı, size ve arkadaşlarınıza teşekkür ederim. 14 Mayıs’ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem milletvekilliği seçimlerinin ülkemize, milletimize ve tüm adaylara hayırlı olmasını diliyorum. Demokrasi geleneklerine yakışır bir seçim yapılmasını temenni ediyorum.
Elbette DSP olarak onursal genel başkanımız Bülent Ecevit’ten aldığımız öğreti ve birikimle milliyetçi, vatansever, emekten yana sol politikalarımızla yüzyıllık cumhuriyet değerleri, cumhuriyetin, Atatürk’ün değerleri, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütün olarak tam bağımsız Türkiye idealine bağımlılığımızla doğrultusunda çalışmalarımızı yürütüyoruz. DSP için vatan ve bayrak çok önemlidir. Türkiye’de kapısında KKTC bayrağı dalgalanan tek parti DSP’dir. Kıbrıs, mavi vatan ege çok önemlidir. 14 Mayıs seçimlerini bir önceki seçimlerden ayıran günümüzde yaşadığımız hadiseleri dikkatle değerlendirdiğimizde en önemli özellik ise küresel emperyalist yapılarla, Türk Devleti arasında bir seçim olduğudur. Bunu gözden uzak tutmamız gerekir. Cumhuriyetimizin 100 yıllık geçmişiyle hesaplaşma hayalleri kuranlara DSP elbetteki Türk milletin hassasiyeti ile karşılık vermiştir, bundan sonra da vermeye devam edecektir.”
Bugün AK Parti adına Binali Yıldırım’ın, DSP’ye yaptığı ziyaret sonrasında Aksakal; Cumhur İttifakına açık desteğini açıklamıştır.
Bu dakikadan sonra sosyal medyada DSP Genel Başkanı Önder Aksakal’a siyasi linç girişimi başladı. Paylaşımlarda “Adında SOL bulunan DSP’nin genel başkanının sadece adı önder, sol diyor, demokrasi diyor, hak diyor, halk diyor, demokrasi diyor, emperyalizm diyor. Ertesi gün gidip kendi menfaati için kucağa koşuyor. Tam bir beka sorunu..” ifadelerinde bulunuyorlar.
Peki şimdi soruyorum “Sol demek 5 sağ parti ve terör örgütünün siyasi uzantısı ile ittifak yapmaksa söylediklerinizde haklısınız. Birini yüce divana göndereceğini, birini Sivas katili, birini beyaz torosçu, birini terörist diye nitelendiren şahsın kişisel çıkarları uğruna, masada kimse değil ben aday olacağım diye diretmesi, tek adam yapısına karşı çıkıp partilisini yok sayarak eğilim yoklaması- ön seçim yok diyerek milletvekillerini kendisinin belirlemesi…. 100 yıllık geçmişiyle hesaplaşma hayalleri kuranlara hesap soran bir açıklaması olmaması… Atatürkçü, Sol-sosyalist, demokratik anlayışa çok yakışan bir tutum.” Değil mi?