Gündemimde yine Denizköy Mahallesindeki ruhsatsız taziye evi inşaatı var.
Sayfamızda yaptığımız habere cevap konunun muhataplarından değil de Aydın’dan gazetecilerin başkanından(!) geldi. İşin ilginç olanı da başkanın(!) yazdığı köşe yazısını, kendi cevap veremeyen Didim’de gazetecilik yapan bir meslektaşımız paylaşıyor.
Gelelim başkanın(!) köşe yazısına…..
Başkan(!) Denizköy’de yapılan taziye evinin ruhsatı var mı? Kanunsuzluğu eleştirmek, kanunsuzluğun sorumlularını halka duyurmak habercilik değil midir?
Denizköy Mahallesi’nde yaşayanların şehirlere göre yaşayanları belirten başkan, örf ve adetlerden de bahsetmiş. Ancak konu hakkında yazdığım 2 haberi okumamış olacak ki “Denizköy’e taziye evi gereklidir. Ancak kanunlar çerçevesinde yapılmalıdır.” Dediğimi görmemiş.
Köşe yazısında “Birçok yerde taziye evlerini belediyelerin yaptığı ortada” denilmiş. Bir aristokrat olmadığımdan cahilliğime verin. “ Didim’de hangi taziye evini Didim Belediyesi yapmış?”
“Ranta geçit yok” bilboardları ile imarda yolsuzluğa geçit vermeyeceğini her fırsatta dile getiren Didim Belediye Başkanı ruhsatsız bir inşaata belediyenin beton santralinden beton göndererek kamu zararı oluşturmamış mıdır?
“Yasal prosedürler gereği tüm ruhsat başvuruları yapılmış” derken keşke bu başvuruları da paylaşsaydınız. Didim Belediyesi bilgi edinme kanunu çerçevesinde verdiği cevapta ruhsat olmadığını bildirdi. Ruhsat değerlendirme aşamasında diyebilirdi.
Konuyu araştırıp olayın kişisel olduğuna emin olan başkan, Denizköy’de benimle kişisel problemi olan bir kişinin ismini verir misiniz?
Köşe yazınızda AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz’un Denizköy Mahalle Muhtarını aradığını ifade etmişsiniz. Bu konuyu Metin Yavuz’a sorarak teyit ettiniz mi? Bu görüşme gerçekleşmiş mi? Yoksa sizin Metin Yavuz ile kişisel bir husumetiniz var da bu konuya dahil etmeye çalışıyorsunuz?
Konuyu başka mecralara çekmeye çalışarak “Cemevleri halen daha ibadethane olarak kabul edilmiyor ve kültür merkezi statüsünde işlem görüyor. Bu konuda sadece Kuşadası Belediyesi Meclis Kararı alarak Cemevi’ni ibadethane olarak kabul etti. Alevi nüfusun yoğun olduğu Didim’de bu konu haber yapılsa ve gündeme getirilse mesela daha faydalı olmaz mı?” demişsiniz.
Bir düzeltme ile başlayayım. Cemevlerine ibadethane statüsü Kuşadası’nda 2008 yılında meclis kararı ile verildiği gibi Didim Belediyesi meclisinde de 2015 yılında ibadethane olarak oy birliği ile kabul edildi. Yani sadece Kuşadası Belediyesi’nce kabul edilmedi. Bu bilgiye ulaşmak Didim Belediyesi danışmanı olarak zor olmasa gerek…..
Ayrıca Google hazretlerinde 15 saniyelik bir araştırma da yeterdi.
Ama iki işte çalışmak, çalışıyor gözükmekten vakit bulamamış olacaksın heralde…..
Başkan keşke yaptığın haber yalan, iftira, hakaret içeriyor deseydin. Ben de özür dileseydim.