Aklımıza tıp geldiğinde hepimiz hastalıkları düşünürüz. Ancak tıpta uzun zamandır tartışma konusu olan bir olgu var: Yaşlılık. Yaşlanmak doğal bir süreçtir. Bu hepimizin genlerine işlenmiş bir bilgidir. Herkes doğar büyür yaşlanır ve ölür. Bu süreç içinde hasta olduğumuz zaman doktorlar bizi tedavi ederler. Ancak ya yaşlanmak da bir hastalık ise… ?
Yeni düşüncemiz yaşlanmanın hastalık olduğu üzerine. Bu devrim niteliğindeki fikir önümüze bir çok araştırma konusu ve düşünme sahası açıyor. Eğer bu bir hastalıksa bunu yenebilir en azından yavaşlatabilir ve insanların hem yaşamını uzatır hemde yaşam kalitesini arttırabiliriz. Böyle düşündüğümüz zaman bilim kurguya yer vermeden düşüncelerimizi sıraya koyabilir ve insanlara faydalı olmak adına çalışabiliriz. Aynı zamanda yeni bir tıp bilim dalı da doğabilir.
Uzun zamandır bu konuda uğraşıyor araştırmacılar. Ancak söz konusu bilim olduğunda zaman kavramı değişiyor. Yani aslında oldukça yeni bir araştırma konusu bu. İlk etapta gıda üzerine eğildiler. Uzun seneler sizde televizyonlarda takip ediyorsunuzdur, ne yememiz ve ne yemememiz konusunda bir çok doktor televizyonda bizlerle fikirlerini paylaştılar. Ancak dünyanın X ülkesinde yetişen bir bitki nasıl olup bulunup düzenli olarak tüketilecek? Bu rejim konusu biraz devam etti. Bu konuda yazılan kitaplar çok satanlara girdi ama hiç bir şey değişmedi. En sonunda halkın ilgisi azalınca rafa kalktı.
Ancak bir ikinci durum daha oluştu. Spor. Spor yapan bir millet değiliz. Lisede beden eğitimi dersleri kimse için sporu özendirmedi. Ağaç yaşken eğilir. Doğal olarak semtimize açılan spor salonları çok az insanın ilgisini çekiyor. Fakat bu konunun abartıldığı kadar önemli olmadığı da profesyonel sporcuların yaşlandıkları zaman çok uzun yaşamadıkları gerçeği ortaya konulduğunda zaten ortaya çıkıyor. Ancak ağır idman olmasa bile yapacağımız basit egzersiz programlarının sağlığımız açısından çok faydası var. Beyin sağlığımız yaptığımız yürüyüşlerle kendisini zinde tutuyor. Kalbimiz içinde ufak egzersizlerin oldukça faydası var.
Ancak egzersiz tek başına yaşlanmamızı ne kadar geciktirebillir?
Elbette herkes yaşlanıyor. Ama bizim söylediğimiz türden bir yaşlanma değil bu. Etrafındaki insanlara bakan herkes insan beyninin yetmişli yaşlarda artık belli fonksiyonları gerçekleştiremediğini biliyor. Söylediğim türde bir yaşlanma ise belki doksanlarında bile beynin hala fonksiyonel olarak çok iyi durumda olmasını sağlamaya işaret ediyor. Böyle bir durum mümkün olabilir mi peki?
Evet dünyada insanoğlunun uzun yaşam süresine sahip bölgelerinde bu mümkün oluyor. Peki sizce de oralara gidip bu insanlar neden uzun yaşıyor diye araştırma yapmak mantıklı değil mi?
Haftaya bunu yapan bilim dünyası ve neler bulduklarına bakacağım.
Herkese iyi haftalar.