CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman
Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasını Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Bülbül, Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na vatandaş tepki gösterdiği halde uygulamaya
neden devam edildiğini sordu. CHP’li Bülbül, “Tasarruf amacıyla kalıcı hale getirilen
yaz saati uygulaması, milyonlarca insanı sabahın kör karanlığında evlerinden çıkmaya
mecbur bırakıyor” dedi.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül,
kalıcı yaz saati uygulamasına ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. CHP’li Bülbül, Bakan
Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:“1. Uygulamaya yönelik vatandaş tepkilerine rağmen neden uygulamaya devam
edilmektedir? Bu uygulamanın enerji verimliliği, ticari ilişkiler ya da başka hangi sebeplerle
sürdürüldüğüne dair açıklamalar nelerdir?2. Kalıcı yaz saati uygulamasına geçildiğinden bu yana enerji tasarrufu ne kadar
gerçekleşmiştir? Bu uygulamanın enerji tüketimi üzerinde gözle görülür bir etkisi olmuş
mudur, varsa ne kadar tasarruf sağlanmıştır?3.Yaz saati uygulamasının sürekli hale getirilmesinden bu yana geçen süre içinde
ekonomik anlamda bir kayıp ya da kazanç olup olmadığına dair bakanlığınızca yapılmış bir çalışma var mıdır?4.Vatandaşlar yaz/kış saati uygulamasına geri dönülmesi yönünde bakanlığınıza kaç
başvuruda bulunmuştur? Bu başvuruların sayısı ve içerikleri hakkında bilgi verilebilir mi?5. Kalıcı yaz saati uygulamasıyla kış aylarında sabahları aydınlatma ihtiyacının
artmasının, hanelerin, sanayi ve ticaret kuruluşlarının enerji tüketiminde ne gibi etkileri
olmuştur? Bu konuda yapılmış çalışmalar ya da analizler mevcut mudur?“ÖLÇÜLEBİLİR BİR AVANTAJ SAĞLAMAMAKTADIR”CHP’li Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasının, elektrik tüketimi, güvenlik, ekonomi
konularında zararlarına değinerek, soru önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti:“Yaz-kış saati uygulaması Türkiye de 2016 dan itibaren kullanılmamaktadır. O yıl alınan
karar doğrultusunda, ülke genelinde kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulama, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla hayata geçirilmişti. Ancak son zamanlarda kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimi açısından ölçülebilir bir avantaj sağlamadığı yönünde çalışmalar gündeme gelmiştir. Buna rağmen, hükümet yetkilileri 2024 te de kış saati uygulamasına dönülmeyeceğini belirtmektedir.
“ÖĞRENCİLER KARANLIKTA OKULA GİDİYOR, KADINLAR GÜVENLİK KAYGISI YAŞIYOR”
Tasarruf amacıyla kalıcı hale getirilen yaz saati uygulaması, milyonlarca insanı sabahın körkaranlığında evlerinden çıkmaya mecbur bırakıyor. Öğrenciler karanlıkta okula gitmek
zorunda kalırken, çalışanlar özellikle kadınlar, karanlık sokaklarda güvenlik kaygısıyla işe
gitmek zorunda kalıyor. Üstelik, enerji tasarrufu gerekçesi de temelsiz kalmış; uygulamanın başladığı 2016 Kasım ayında elektrik tüketimi, bir önceki yıla göre %5 artarak o dönemin en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
“RUHSAL PROBLEMLERE NEDEN OLMAKTADIR”
Türkiye nin Avrupa ülkeleriyle olan saat farkı da bu karar ile büyümüş, borsa, bankacılık ve
uluslararası ulaşım gibi alanlarda senkronizasyon sorunlarına yol açmıştır. Karanlıkta
uyanmak, vatandaşların doğal ritmini bozarak sabah yorgun uyanmasına neden oluyor.
Büyükşehirlerde işe gitmek için erken saatte kalkmak gerektiğinden günün büyük bir kısmı karanlıkta geçmektedir. Gün ışığından yeterince faydalanamayan vatandaşlar, D vitamini eksikliği ve ruhsal problemler yaşamaktadır.”
Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasını Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Bülbül, Ulaştırma
ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’na vatandaş tepki gösterdiği halde uygulamaya
neden devam edildiğini sordu. CHP’li Bülbül, “Tasarruf amacıyla kalıcı hale getirilen
yaz saati uygulaması, milyonlarca insanı sabahın kör karanlığında evlerinden çıkmaya
mecbur bırakıyor” dedi.
CHP Aydın Milletvekili ve TBMM Adalet Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Süleyman Bülbül,
kalıcı yaz saati uygulamasına ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdülkadir Uraloğlu’nun
yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. CHP’li Bülbül, Bakan
Uraloğlu’na şu soruları yöneltti:“1. Uygulamaya yönelik vatandaş tepkilerine rağmen neden uygulamaya devam
edilmektedir? Bu uygulamanın enerji verimliliği, ticari ilişkiler ya da başka hangi sebeplerle
sürdürüldüğüne dair açıklamalar nelerdir?2. Kalıcı yaz saati uygulamasına geçildiğinden bu yana enerji tasarrufu ne kadar
gerçekleşmiştir? Bu uygulamanın enerji tüketimi üzerinde gözle görülür bir etkisi olmuş
mudur, varsa ne kadar tasarruf sağlanmıştır?3.Yaz saati uygulamasının sürekli hale getirilmesinden bu yana geçen süre içinde
ekonomik anlamda bir kayıp ya da kazanç olup olmadığına dair bakanlığınızca yapılmış bir çalışma var mıdır?4.Vatandaşlar yaz/kış saati uygulamasına geri dönülmesi yönünde bakanlığınıza kaç
başvuruda bulunmuştur? Bu başvuruların sayısı ve içerikleri hakkında bilgi verilebilir mi?5. Kalıcı yaz saati uygulamasıyla kış aylarında sabahları aydınlatma ihtiyacının
artmasının, hanelerin, sanayi ve ticaret kuruluşlarının enerji tüketiminde ne gibi etkileri
olmuştur? Bu konuda yapılmış çalışmalar ya da analizler mevcut mudur?“ÖLÇÜLEBİLİR BİR AVANTAJ SAĞLAMAMAKTADIR”CHP’li Bülbül, kalıcı yaz saati uygulamasının, elektrik tüketimi, güvenlik, ekonomi
konularında zararlarına değinerek, soru önergesinin gerekçesinde şunları kaydetti:“Yaz-kış saati uygulaması Türkiye de 2016 dan itibaren kullanılmamaktadır. O yıl alınan
karar doğrultusunda, ülke genelinde kalıcı yaz saati uygulamasına geçilmiştir. Bu uygulama, enerji tasarrufu sağlamak amacıyla hayata geçirilmişti. Ancak son zamanlarda kalıcı yaz saati uygulamasının elektrik tüketimi açısından ölçülebilir bir avantaj sağlamadığı yönünde çalışmalar gündeme gelmiştir. Buna rağmen, hükümet yetkilileri 2024 te de kış saati uygulamasına dönülmeyeceğini belirtmektedir.
“ÖĞRENCİLER KARANLIKTA OKULA GİDİYOR, KADINLAR GÜVENLİK KAYGISI YAŞIYOR”
Tasarruf amacıyla kalıcı hale getirilen yaz saati uygulaması, milyonlarca insanı sabahın körkaranlığında evlerinden çıkmaya mecbur bırakıyor. Öğrenciler karanlıkta okula gitmek
zorunda kalırken, çalışanlar özellikle kadınlar, karanlık sokaklarda güvenlik kaygısıyla işe
gitmek zorunda kalıyor. Üstelik, enerji tasarrufu gerekçesi de temelsiz kalmış; uygulamanın başladığı 2016 Kasım ayında elektrik tüketimi, bir önceki yıla göre %5 artarak o dönemin en yüksek seviyesine ulaşmıştır.
“RUHSAL PROBLEMLERE NEDEN OLMAKTADIR”
Türkiye nin Avrupa ülkeleriyle olan saat farkı da bu karar ile büyümüş, borsa, bankacılık ve
uluslararası ulaşım gibi alanlarda senkronizasyon sorunlarına yol açmıştır. Karanlıkta
uyanmak, vatandaşların doğal ritmini bozarak sabah yorgun uyanmasına neden oluyor.
Büyükşehirlerde işe gitmek için erken saatte kalkmak gerektiğinden günün büyük bir kısmı karanlıkta geçmektedir. Gün ışığından yeterince faydalanamayan vatandaşlar, D vitamini eksikliği ve ruhsal problemler yaşamaktadır.”