Kahramanmaraş merkezli 10 ilimizde etkili olan 7,7 şiddetindeki depremin ardından Hatay’ın Antakya ilçesinden Didim’e gelen depremzedeler “Hayatımız her şeyimiz orada kaldı; her şeyimiz bitti” sözleriyle duygularını dile getirdi.Kahramanmaraş merkezli 7,7 şiddetindeki deprem 10 ilimizi olumsuz etkileyen bir drama neden oldu. Depremin ardından arama kurtarma çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. Depremden sağ kurtulan vatandaşların kendi istekleriyle bölgeden ayrılmak istemesinin ardından çağrıya duyarsız kalmayan Didim Şoförler ve Otomobilciler Odası ile Didim Seyahat firması bölgeye muhtelif eşya ve gıda yardımı taşırken, dönüşte ise depremzedeleri Didim’e ücretsiz olarak taşıdı. İlk olarak Malatya, ardından Adıyaman’dan depremzedeleri taşıyan Didim seyahat firması son olarak depremin şiddetli vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinden de depremzedeleri Didim’e getirdi.
Depremzede kadının annesi ise depremde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; “Evimin yeri dere kenarındaydı, korkuyorduk, yıkılır dedik ama yıkılmadı. Ancak oturulacak halde değil. Deprem olunca dolap düştü; durunca kalkayım dedim ama deprem durmak bilmedi. Kızımla sarıldık. Geçecek yer yoktu, eşyaların üzerinden çıktık. Yağmurda çıktık herkes bizden beter sağlam bir şey yok. Ne hastane, ne otel. İnsanlar perişan, enkazın altı perişan, kızım burada oğlum gitti. Annesinin oturduğu binadan 3 kişi çıkardı, 2 kişi öldü. Çok kayıp var mal ve can kaybının hesabı yok.” ifadelerini kullandı.
HERŞEYİMİZ ORADA KALDI
Annesi, kız kardeşi ve oğluyla birlikte Didim’deki kız kardeşinin yanına gelen Antakyalı depremzede yaşanan depremi ve duygularını şu sözlerle dile getirdi; “Antakya merkezden geliyorum; depremde evde yatakdaydık. Eşim ve oğlumu aldık mutfağa koştuk, masanın altına saklandık. Sonrasında aşağıya indik ama her yer toz bulutu; insanlar bağırıyordu. 4. katta oturuyorduk, çırıl çıplak ayaklarımızla çıktık. Yağmur çok yağıyordu, hemen boş alana geçtik. Kurtulanlar gelmeye çalıştı. İnanılmaz karışık bir ortam, oturulacak bina yok, hayatımız her şeyimiz orada kaldı, her şeyimiz bitti. Yeni bir düzen nasıl kurulur bilmiyorum. Eşimin ailesi orada, yeğenlerini ve ablasını kaybetti. Çadırlar kurulmaya başlandı. Erzak yardımı yapıldı; Yemekler yapılamıyordu içme sularına kanalizasyon suları karışmış; su sıkıntısı vardı. İki öğün yemek verildi. Çok seslenen ve yardım isteyen oldu ancak yardım yapamadık. Hava soğuktu annem kız kardeşim ve oğlumla geldim. Burada kız kardeşim var onun yanına geldik.” dedi.“ÇOK KAYIP VAR MAL VE CAN KAYBININ HESABI YOK”
Depremzede kadının annesi ise depremde yaşadıklarını şu sözlerle anlattı; “Evimin yeri dere kenarındaydı, korkuyorduk, yıkılır dedik ama yıkılmadı. Ancak oturulacak halde değil. Deprem olunca dolap düştü; durunca kalkayım dedim ama deprem durmak bilmedi. Kızımla sarıldık. Geçecek yer yoktu, eşyaların üzerinden çıktık. Yağmurda çıktık herkes bizden beter sağlam bir şey yok. Ne hastane, ne otel. İnsanlar perişan, enkazın altı perişan, kızım burada oğlum gitti. Annesinin oturduğu binadan 3 kişi çıkardı, 2 kişi öldü. Çok kayıp var mal ve can kaybının hesabı yok.” ifadelerini kullandı.