Didim’de ülkücü camianın önde gelen isimlerinden, MHP ve Ülkü Ocaklarında çeşitli görevlerde bulunan Gökhan Şen, geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen MHP 14. Olağan kongresinde konuşulanlara istinaden basın açıklamasında bulundu.Şen yaptığı açıklamada çarpıcı iddia ve açıklamalarda bulundu. Gökhan Şen’in yaptığı yazılı açıklamayı noktasına virgülüne dokunmadan paylaşıyoruz.TÜRKEŞ GÖKHAN ŞEN VE DAVA ARKADAŞLARINDAN, KONGREDE KONUŞULANLARA HITABEN...Ben TÜRKEŞ Gökhan Şen ve davama gönül veren tüm kardeşlerim; Bizler kendini Allah ve resulünun davasına adamış sırf Allah rızası için canını, malını ve mevkisini, din ve devleti, mülk ve milleti için fedaya hazır şanlı mukaddes ayyıldızlı bayrağın gölgesinde dövüşen, nefsini düşünmeyen ve ülküsüne fani olmuş, lideri sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin yolunda giden ülkücüleriz.Öncelikle hakkımızda çıkan haberler bizleri derinden üzmüştür. Bizim dava dediğimiz şey var oluş sebebimizdir. Hiç bir zaman kendimizi davamızdan, partimizden, genel merkezimizden üstün tutmamışızdır. Alıcı değil hep verici taraf olmuşuzdur. Hiç bir menfaat ve çıkar gözetmeden davamıza ve partimize maddi manevi hizmeti kendimize düstur bilmişizdir.Büyüğümüz, partimizin kurucusu bizi yetiştiren rahmetle andığımız başğumuzunda dediği gibi “biz kula kulluk eden bir nizamın değil, Allah'a kulluk eden bir nizamın mücadelesini vermekteyiz.” Ülkücü, elif gibi dimdik olmak zorundadır. Konuşulanlar bizi ve camiamızı çok yaralamıştır. Didim’de Milliyetçi Hareket Partisi kuruldu kurulalı hiç bu kadar kan kaybetmemiştir.Bildiğiniz üzere geçenlerde partimizin ilçe kongresi olmuştur. MYK yedek üyemiz ve il başkanımız bir kaç açıklamada bulunmuş, bunlarda gazetede yayınlanmıştır. Bu bağlamda kimse partinin üstünde değildir.“ MHP olmazsa kimsesiz kalırlar, bir tarafları çıplak kalır, eski görevleri üzerinden her türlü işleri yapıyorlar” gibi açıklamalarla bizleri itibarsızlaştırmaya ve kamuoyu gözü önünde kendilerini aklama çabaları içine girmişlerdir. Ben ve dava arkadaşlarım dahil nerede eski görevimizi kullanmışsak yüzleşmeye hazırız. Şimdi MHP’yi bizim üstümüzden çekelim ama sizden de çekelim. Bakalım kim çırılçıplak kalıyor? Herkes MHP kimliğini bırakıp karşımıza öyle gelsin. Bizim dönemimiz genel merkezimizin de bildiği üzere Didim için MHP’nin en verimli dönemiydi. Bizim bu davaya ve partiye kattıklarımız, görevde olduğumuz süre içerisindeki seçimlerde nüfus-seçmen-oy skalasına göre aşikardır. Biz Didim’de Milliyetçi Hareket Partisi’ni refah bir düzeye çıkarıp yerel seçimleri almaya kadar taşıdık. Liderimiz Sayın Dr. Devlet Bahçeli'nin politikasını hep beğendik ve hayatımızda düstur edindik. Ama siz bir şeyleri gizler gibi ve bir şeylerin üstünü kapatır gibi kongreyi oldubittiye getirdiniz. Lakabımız TÜRKEŞ, bu lakabı bize yaptığımız hizmetler neticesinde davamıza sahip çıkanlar tarafından verilmiştir. Biz partimizden bir menfaat gözetmedik, bizler çıkar uğruna makam şan şöhret uğruna bir şeyler yapmadık. İl ocak başkanlığı döneminde kendi ocak başkanlarını satan, asker eşlerini aşağılayıcı şekilde açıklama yapan, il başkanının arkasından hakaret edip yüzüne gülen, çifte standart yapan bizi de kendi gibi zanneden sayın MYK yedek üyemiz bize haddini aşarak ispat edemeyeceği cümleler kurmuştur. Bize bunları söyleyenler otoban kenarlarında İYİ Parti genel başkanı ablalarının yollarını gözeten uzun insanlar bize davayı teşkilatı anlatamazlar hadlerine değildir.Şimdi MYK yedek üyemiz, il başkanı ve ilçe başkanı olacak şeytan üçlüsüne bakacak olursak; İl başkanı zati muhterem FETÖ davası ile yargılanıyor, MYK yedek üyemiz ücreti mukabilinde 2 adet şahit buluyor, bunu bizlere anlatanda ilçe başkanı... Herkes birbirinin arkasından konuşuyor lakin yüz yüze gelince hepsi gülüyor. Dava bu değildir. FETÖ’cü bir il başkanı gelip bana teşkilatçılıktan bahsedemez. Buna çanak tutanlarda hadsizlik yapamaz. Gazetecilere demeçler veriliyor. Gıyabımızda ileri geri, doğrudan sapmış, konuşmalar yapılıyor. Siz kimsinizde partiye ilçe başkanı atıyorsunuz, yönetim listesi oluşturuyorsunuz deniliyor. Biz senin dediğin gibi birileri olsaydık; Kendi çocuklarımıza ve yeğenlerimize veya yanımızda duran ocaklarda yetişmiş genç ülkücü kardeşlerimize ocak başkanlığı, ilçe başkanlığı, belediye meclis üyeliği gibi konumlar için taleplerde bulunurduk. Partiden nemalanmak isteseydik bu şekilde nemalanırdık. Bir Allah'ın kulu böyle bir talebimizin olduğunu söylesin bize. Bizler bu partinin cefakârlarıyız. Adı defalarca türlü sansasyonlara karışmış başkanı neden sürekli dayatıyorsunuz? Bu sivrisinek, bu domino taşından ne çıkarınız var? Milliyetçi Hareket Partisi’nde nefer mi kalmadı da bunun adı sürekli gündem oluyor? Kusura bakmayın, bizim partimiz öyle üç kuruşluk insanlara peşkeş çekeceğiniz bir topluluk değildir.Biz hala buradayız. Şu anda açıkça söylüyoruz, ispatına da hazırız. Yönetim ve delegeliğe yazdığınız kişilerin yarısını tehditle, diğer yarısını da haberleri olmadan yazmışsınız. Sizin gibi zavallıların gücü, biz Ankara’ya gidip genel merkezdeki büyüklerimize Didim’deki çevirdiğiniz dolapları anlatana kadardır. Aldığımız oylar ortada, sizin aldığınız oylarda ortada. Evet davamız için, partimiz için fikirler beyan ederiz, daha iyi neler yapabiliriz? Nasıl olur? Bunların istişaresini yaparız. Genel merkezimiz ve davamız için doğru olan herkesin yanındayız. Ama davaya zarar veren herkesinde karşısındayız. Biz isteseydik senin gibi zavallı gelip burada liste veremezdi. Delege sayısı 400, oy kullanan delege sayısı 30. Bununda 15 tanesi yeni kurduğunuz yönetimin içinde. Bu rezillik size yeter. Makamın gücü sayesinde bu aldığınız oylarda. Birisi milletvekili adayı, birisi il başkanı alınan oylar belli.. Haddini aşıp, bizim üstümüzden arkadan dolanıp önden başka konuşan mahlukatsınız. Para için birbirinizin arkasından konuşup ve bunları hepinizde biliyorsunuz yüzüne gülen dalkavuklarsınız.İl başkanı herkese farklı vaatlerde bulunuyor. Bunlar bugün yarın ayyuka çıkacak. Didim’de dönen dolapların hepsini biliyoruz. Davayı seven bir il başkanı, hele ki bu MHP’de ise teşkilatçılığı bilen birisi ise gece 00.00 da ilçe başkanını telefonla aratıp küfür ettirip, istifa etmesi için tehdit ettirip sonrada o görevine devam eden İl başkanına ne demeli ? MHP ilçe yönetimindeki 8 kişi (istenirse isimde veririz) il başkanı ile görüşmelerinde; “bana bu sıkıntıları sorunları neden daha önce anlatmadınız? Ben bunları ilk defa duyuyorum. Böyle rezalet olmaz, gerekeni yapacağım” diyerek tekrardan listeye aynı kişiyle gitmesi bütün ilçede davaya küskünlüğe ve kırgınlığa sebep olmuştur. Kendileri Nazilli Belediye Başkanı iken, iyi partili Meral ablalarına kırmızı halı serip, pankartlar hazırlatıp, imzalar verilip önleri açıldığını da biliyoruz. Bu dava üç kuruşa satılacak bir dava değildir. Ülkü ocaklarına gidip şehitlerimizi her gün en az 1 kere görmeniz gerekiyor ki anlayın davamızın büyüklüğünü. Siz çelik çomak oyununa çevirdiniz. 3 kuruş için ülkücü duruşa aykırı davranıyorsunuz.Sizler; Birisi il başkanı, Birisi milletvekili adayı MYK yedek üyesi; bel altı oynayıp eksikliklerinizi kapatmaya çalışıp kaçamak dövüşmeyin. Milletin ekmeğiyle oynuyorsunuz ya, o ekmek boğar sizin boğazınızda kalır. Erkek olun, adam olun dava için göğüs göğüse çarpışın bizim yaptığımız gibi.Son olarak; bermuda şeytan üçlüsüne söylüyorum. Biriniz milletvekili adayı MYK yedek üyesi, biriniz il başkanı ve diğeriniz ise sivrisinek. Üçünüzün de hatta sivrisineği geçelim pislik nerdeyse o orda zaten. Siz 2 mahlûkat size verilen makamlara aldanmayın, koltuklar geçicidir. Önemli olan karakterinizdir. Omurgasızlık yaptığınız sürece sürüngenlerden farkınız yoktur. Amacınız davaya hizmet etmek, partimizi yükseltmekse işinizi yapın. Siz bizim gibi dava adamlarıyla uğraşacağınıza sanayi arsalarını, tüyü bitmemiş yetimlerin arsalarını hangi ilçe başkanları kimlere peşkeş çekti ? Neden, nasıl 100 de 1 fiyatına verdiler? İl başkanı haftanın 3 günü Didim’de, acaba tüm ilçelere bu şekilde gidiyor mu? Burada devleti uğratılan zarar kaç milyon lira ? Yoksa sizde mi bu rantın içindesiniz? Bunları araştırın. Ha yok amacınız ben ve dava arkadaşlarım gibi davaya ocak başkanlığı yapmış, ilçe başkanlığı yapmış, maddi ve manevi, partinin yanında olmuş, gözünü budaktan esirgememiş, çileye talip olmuş birileriyle uğraşmaksa;Ben TÜRKEŞ GÖKHAN ŞEN ve dava arkadaşlarımız hepimiz buradayız. Hodri meydan, görelim yüreğiniz kaç okka.Liderimiz sayın Dr. Devlet Bahçeli beyefendinin dediği gibi;"EYYYY EVLATLARIM; ELİNİZDE HER ZAMAN BİR KALEM OLSUN, AMA YERİ GELDİĞİNDE DE DİĞER ELİNİZDE ZÜLFİKAR OLSUN."Hak yerini mutlaka bulacaktır. Gerçekler bir gün, ama er ama geç mutlaka ortaya çıkacaktır.