Sevgili okurlar,
Son yirmi yıldır başta ABD olmak üzere emperyalist ülkeler yeni projeler üreterek mazlum ülkelere demokrasi getireceğiz diyerek milyonlarca insanı katlettiler milyonlarcasını da yurtlarından ederek göce zorladılar Irak’ta, Suriye’de, Libya’da ve Ukrayna’da savaşlar başlatarak ülkeleri bölerek kendilerine bağımlı hale getirmek istediler son bir yılda da Terörist bir ülke olan İsrail’e destek vererek Hamas terör örgütünü kışkırtarak iki ülke arasında savaş başlattılar bir yıl içerisinde 17 bin çocuk 11bin kadın 40 bin insanı katlederek soy kırımı yaptılar tüm emperyalist ülkeler İsrail’e destek vererek bu soy kırıma ortak oldular. İsrail’i o kadar şimartıldıki Lübnan’a ve İran’da saldırmaya başladı Orta Doğuyu kan gölüne çevirmeye çalışıyor. BM genel sekreteri savaşın durdurulmasını istiyor kınama yapıyor ancak genel sekreteri istenmeyen adam ilan ediyor. ABD, İngiltere, Almaya, Fransa, İtalya ve diğer ülkeler bir araya gelerek bir an önce barış sağlanmalıdır. BM, Lahey adalet mahkemesi üzerlerine düşeni yapmalılar. Tüm ülkeler İsrail’e silah, mühimmat ve lojistik desteyi keserek barışa zorlanmalıdır. Barış sağlanmazsa bölgesel savaş küresel savaşlara dönüşürse insanlık için büyük bir yıkım olur. Türkiye’de gerekli hassasiyeti göstererek İsrail’le ilişkilerini askıya almalı kurucu liderimiz söylediği gibi “Yurtta barış Dünyada barış” olmalı, Ülkemiz ve vatandaşlarımız her zaman barıştan yana olmuştur. 1 Ekim 2024 tarihinde TBMM açılarak milletvekilleri göreve başladılar siyasi parti liderleri çeşitli mesajlar verdiler bundan sonra normalleşelim diyerek partililerle tokalaşıldı. MHP lideri daha önce terörist dediği hazine yardımı kesilsin dediği DEM parti grubu ile el sıkıştı. CHP’ye çukur, çürük beka sorunu diyordu DEM’le görüştüğü için terörist dedi. Açılış resepsiyonunda CHP liderine ben siyaseten size öyle söyledim üzülmeyin sakın DEM’lede aynı tavrı takındı. “Düğün değil bayram değil eniştem beni niye öptü” Çünkü anayasa değişişliği yapılacak mecliste çoğunluk sağlanamıyor ne yapalım partilere şirin gözükelim barış eli uzatalım Anayasayı kanunlaştıralım hesabı yapıyorlar. Anayasayı neden değiştirmek istiyorlar onu da anlamış değiliz mevcut anayasaya uyulmuyor ki yeni yapılacak Anayasaya uyulsun maksat iktidarımızı nasıl uzatabiliriz. Sayın Cumhurbaşkanımız meclis açılış konuşmasında İsrail’in Gazze ve Lübnan’dan sonra Ülkemize saldıracağını beyan etti. Bu sözleri duyduğumuzda hayretler içinde kaldık bir ülkenin lideri bunu nasıl söyler böyle bir söylem iktidarın İsrail’den korktuğu anlamına gelir. Oysa Türk milleti asırlar boyu savaşmış küllerinden yeniden doğarak dünya üzerinde 16 devlet kurmuş bir milletiz bir avuç İsrail’den mi korkacağız Söylemdeki amaç algı yaratmak işçi,memur.çiftçi emekli, esnaf ve tüm emekçiler geçinemiyor ekonomik kriz var enflasyon almış başı gidiyor bunları unutturmak için oylarının gittikçe düştüğü için vatandaşın güvenini kaybettiği için savaş algısı yaratarak toplumun tepkisini azaltmaktır. İki ay önce Cumhurbaşkanı ne demişti Türkiye Karabağ’a ve Libya’ya nasıl girdiyse İsrail’de öyle gireriz bu ne tezat, bu ne yaman çelişkidir. Muhalefet kapalı oturum istedi bu kabul edildi oturum yapıldı ancak bu sözleri söyleyen Cumhurbaşkanı oturuma katılmadı o zaman bu sözler neden söylendi bunları meclise giderek tüm milletvekillerine ve siyasi liderlere detaylı olarak anlatılmalıydı ama oturuma katılmayarak hiçbir fikir paylaşılmadı. Muhalefet partisi de normalleşme diyerek, yumuşama diyerek durmadan iktidar partisinin değirmenine su taşıyor. Muhalefet ülke sorunlarını, geçinemeyen vatandaşın dertleri, ekonomik krizi, enflasyon olayını ve ürününü satamayan çiftçinin sorunlarını devamlı gündemde tutmalı bu sorulara değiniliyor ama yeteri kadar gündem yaratılmalı normalleşmeyle bu işler olmadığı vatandaşın tepkisinden anlaşılıyor. Umarız tüm siyasi parti liderleri bundan böyle daha duyarlı olurlar söylemleri siyaseten değil yurttaşları birleştirici ayrıştırmadan ötekileştirmeden birlik mesajları vererek tüm vatandaşları kucaklayıcı açıklamalarda bulunurlar.
Hoşça kalın sağlıkla kalın