CHP’nin hemen hemen her yerde oy oranı artarken, (Rize’de bile) Aydın’da CHP’nin oy oranındaki düşüşü anlamak mümkün değil. Aslında mümkün. O konuya geçmek için önce bazı şeylere vurgu yapmak gerekiyor.
CHP ve millet ittifakı iyi bir yol izliyor. Giderek oyunu da artırıyor. Karanlığın sonu yakın.
CHP ve Millet İttifakı’nın oyu artıyor çünkü Avrupa Birliği, İnsan hak ve özgürlükleri, haksızlığa, soyguna, talana son diyerek iktidara gelen AKP, 21 yılda ülkeyi Suriye, Irak ve Afganistan’a benzetti yalnızca.
Cumhuriyeti, cumhuriyetin kurumlarını kuşa çevirdi.
Ülkede her türlü haksızlığın, hukuksuzluğun, yolsuzluğun emsali görülmemiş örnekleri yaşandı bu süre içinde.
Devlet mafya iç içe girdi. Örneğin İçişleri Bakan hakkında bu konuda akıl almaz iddialar ileri sürenler var. Devletin tepesinde bulunan, hatta başbakanlık yapmış kişilerin bile adı uyuşturucu kaçakçılığına karıştı.
Kadın cinayetleri, çocuk taciz ve tecavüzleri sorgulanmaz oldu, meclis tam anlamıyla devre dışı kaldı.
Yargı birinin emriyle karar alan, karar veren bir konuma dönüştü.
Hak, hukuk, adalet hak getire.
İnsan hak ve özgürlükleri konusunda dünyanın son birkaç ülkesinin durumuna düştük.
Haksızlık hukuksuzluk had safhaya erdi. Saray şatafatının yanında, yandaşlara da hiçbir yeterliliği olmadıkları halde üç beş kıyak maaşla devletin en üst düzeyinde kilit görevler verildi. Adeta halk seçilen yönetim eliyle soyulmaya başlandı. Bu öyle acımasız, öyle vicdansızca oldu ki anlatmaya söz bulamadı kalem koşturanlar.
Kötücül bir dille halk kamplara ayrıldı. AKP ve onun başını çektiği yönetim bir terör örgütü ve bir soygun çetesi halini aldı. Bu aşamada devreye giren MHP ise adeta bu duruma gözcülük yaptı ve payına düşeni aldı. Halkın seçimlerine, halkın kararlarına saygı gösterilmedi. Dünya ölçeğinde aydınlarını ve gazetecilerini içeri tıkmada Türkiye rekor üzerine rekor kırdı.
Halk tam anlamıyla kuru soğana muhtaç oldu.
Zamanla haramiler saltanatı halini alan AKP ve Cumhur İttifakı’nın milliyetçilik soslu din tacirliğinden başka yaptığı ve hiçbir şeyi yok şu anda. Doğrusunu söylemek gerekirse Kılıçdaroğlu, bu saltanat çevresinin her türlü malzemesini elinden aldı. Bu nedenle daha bir saldırganlaştı Cumhur İttifakı. Ve şiddetini daha bir artırdı. İnsanları domuz bağlarıyla öldüren Hizbullah’ı, kadın hakları düşmanı yapıları kendisine katarak zalimleşti daha da.
Kılıçdaroğlu gençlere seslendiği videosunda kendisinin alevi olduğunu ve bu inançla yetiştiğini söylemesi ama bunun kendi seçimi olmadığını, bunun yerine iyi insan olmanın, haram yememenin, adil olmanın, hak ve hukuktan yana tavır göstermenin, ülkeyi sevmenin insanın kendi elinde olduğunu söylemesi yönündeki ifadesi akıllara durgunluk verecek, şeytana pabucu ters giydirecek seviyeye götürüldü. Seccade meselesi resmen kendilerinde herhangi bir insani değerin kalmadığını ortaya koydu. Ülkenin ekonomik durumu, bağımsızlığı da yaratılan ahlakla çürüyüp gitti.
Depremde AFAD’ın durumu, Kızılay’ın durumu bir yana bölgeye sivil toplum kuruluşlarının toplayıp gönderdiği yardımları taşıyan tırlara devletin el koyması dünyada eşi benzeri görülmemiş bir düşmanlıktır. Halk düşmanlığı da böyle bir şeydir.
Depremi bile fırsata çevirmeye çalıştı Cumhur ittifakı. Enkazlardan vurgun hesaplarına girdi.Artçılar devam ederken yandaşlara akıl almaz ihalleler vererek yeni bir soygun imkanı yarattı kendine. Bir vatandaşın bunlara sığınmaktansa şeytana sığınırım sözü her şeyi açıklamıyor mu?
Daha bir sürü şey anlatabiliriz. Daha yüzlerce şey sıralanabilir burada.
İşte CHP’nin oylarını yükseltmesi bu nedenlerden ötürüdür. Halkın canına tak dedi çünkü.
Ancak konumuz anketlere göre ülkenin her yerinde hatta Rize de bile CHP’nin oyları artarken Aydın’da CHP’nin oylarında neden azalma oldu sorusuna bir cevap bulmak. Bu çok çok önemli.
Bunda kaç dönemdir birinci sıradan Aydın milletvekilliğine kendisini taşıyan Bülent Tezcan’ın sorumluluğu yok diyebilir miyiz? Ki aynı Tezcan bu seçimde de kendisini yine 1.sıraya, kendi kontenjanından Süleyman Bülbül’ü 3. sıraya yerleştirmeyi başardı. Kemal Kılıçdaroğlu’na ve CHP’nin başarılı olacağına inansalardı baş sıralara yerleşme telaşına düşerler miydi? Utanma diye bir şeyden söz edelim örneğin. Hangi yüzle diye soralım kendisine.
Aydın’da olup biten bir takım pis şeylerin altında parmağı olanların geldiği noktaya bir bakın demekten kendini alabilene aşk olsun.
Hatay’da Barış Atay’ın kendi yerini Gezi avukatı, madencilerin avukatı Can Atalay’a yerini bırakması hiç mi utandırmadı Bülent Tezcan’ı… Aydın için kendisini ve adamlarını sağlam yerlere yerleştirmekten ve mecliste tabldotu çok ama çok düşük paralarla halkın sırtından yemek yemekten başka yaptığı bir işi söyleyen beri gelsin. Varsa Aydın’da CHP’nin oylarının düştüğüne ilişkin mantıklı tek bir cümle söylesin.
Aydın halkının bir talihsizliğini daha söyleyeyim mi size: Tezcan’la hesaplaşmanın seçimlerden sonraya kalması.