Bu hafta yazacağım bir çok konu vardı aslında ancak hafta içi açıklanan enflasyon rakamları benim başka bir konuyla ilgilenmeme müsaade etmedi. Herkes gibi bende açıklanacak rakamı heyecanla bekliyordum. Aslında ekonomistler gelecek rakamın oldukça yüksek olacağını söylüyorlardı ama gene de rakamı görmek istiyordum. Sonunda rakam açıklandı ve herkes gibi bende endişelendim. endişemin ana kaynağı enflasyonun artma eğiliminin devam etmesiydi. Tepe noktayı henüz görmediğimiz konusunda yapılan yorumlar, ne kadar uzun bir enflasyon süreci geçireceğimiz konusundaki düşünceler endişelerimi arttırdı. Bu noktaya nasıl geldiğimiz ise aslında muamma değil.
Enflasyonu nasıl açıklamak gerekiyor ekonomistler bile üzerinde anlaşamıyor.Bildiğimiz, fiyatlarda nedeni tam anlaşılamayan bir oynaklık oluyor. Ben bunu insan bedenindeki ateşe benzetiyorum. Ateşiniz varsa eğer bilirsiniz ki hasta oldunuz. Ortamda bir virüs var. Evet bu defa gerçekten de ortamda bir virüs var. Korona bir çok şeyi etkiledi. (Aslında hemen her şeyi) Koronanın etkilediği şeylerin en başında ise tedarik zincirleri var. Bu, zincirleme tüm ekonomiyi etkiliyor. Bunun üzerine yapısal bozukluklar ve kur şokunu yiyen Türk ekonomisi birden bire ateşlendi. Hastalıkla savaşacak olan birimlerden gelen kafa karıştırıcı açıklamalarda buna eklenince herkesi şoka uğratan % 48 lerde bir enflasyon bizi kucakladı.
Z kuşağının ilk defa yaşadığı bir şey bu. Anne babaları bile bu durumu çok iyi bilmiyor. Toplum olarak oldukça hazırlıksız yakalandık bu duruma. Enflasyon diye bir şey var ama kimse ne olduğu konusunda tam bir fikir sahibi değil. ülkemizde yetişmiş çok değerli profesörler ekonomistler var. Onlar bile yarın ne olacağını öngöremiyor. Neden? Çünkü ülkenin yapısı öngörülebilir olmaktan çıktı. Halbuki yatırımcı iseniz bir ülkede öngörülebilirlik önemlidir. aman canım ne yatırımı? Yarını görsek yeter değil mi?
1980 Li yıllarda Özal herkesi şaşırtan yenilikleri bir biri ardına sıralarken enflasyon oldukça yüksek seyrederdi. Turgut Özal o zamanlarda oldukça sıradışı bir siyaset izler enflasyonu başarının bir yan etkisi olarak insanlara yuttururdu. Böyle bir siyaset uzun süreli olmadı elbette ama o zamanlarda kılcal damarlarımıza kadar giren bir ahlaksızlık tohumu herkesi uzun süre etkiledi. Hatırladınız mı? Benim memurum işini biliyordu hani.
Dilerim yüksek enflasyon gelip geçici olsun. Fiyatlarda ki aşırı artış insanlar üzerinde bir daha onarılmayacak yaralar açar. Psikolojik ve sosyolojik bir çok etkisi olur bu durumun. Hatırlayın Kemal Sunal filmlerini. Bir tür Türk tipi Robin HOOD dur Kemal Sunal ve Şaban. Tamamen o zamanların yüksek enflasyon koşullarına uygun olarak ortaya çıkmıştır. Son zamanlarda ortaya çıkan isyanın sesini dinleyin. Çok benzerlikler olduğunu göreceksiniz.
Herşeye rağmen yapılan tahminler bir süre daha enflasyon baskısının süreceğini gösteriyor. Çok uzun sürmemesi tek dileğim.
İyi haftalar herkese.